Telefon
WhatsApp
Adıyaman'dan İstanbul'a: Bir Dava Adamının Mücadele Dolu Hayat Hikayesi
300 X 250 Reklam Alanı

Adıyaman'dan İstanbul'a: Bir Dava Adamının Mücadele Dolu Hayat Hikayesi

1970 yılında Adıyaman'da dünyaya gelen Abdurrahman Akçal, gençlik yıllarından itibaren ülkücü hareketin içinde yer alarak, vatanına ve milletine hizmet etme idealiyle büyüdü. 1985 yılında Adıyaman Lisesi'ne başladığında, boş zamanlarını Ülkü Ocakları'nda geçiriyor, ocak faaliyetlerinde aktif rol alıyordu. Davasına aşık olan Akçal, bu uğurda kendini yetiştirmek ve daha iyi hizmet edebilmek için hukuk okumaya karar verdi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanarak 1989 yılında üniversiteye başlayan Akçal, derslerine büyük bir azimle çalıştı. Ancak onun için sadece okul ve dersler yeterli değildi. Tarihine, milletine ve devletine karşı sorumlulukları vardı. Bu sorumlulukların bir parçası olarak, Ayasofya'nın ibadete açılması için mücadele etti. Ramazan ve Kurban bayramlarında, dava arkadaşlarıyla birlikte Ayasofya'nın önünde bayram namazı kılarak eylemler düzenledi. Bu eylemler sırasında polisin müdahalesiyle karşılaşsalar da, inançlarından vazgeçmediler.

Üniversite yıllarında, 12 Eylül darbesinin etkileri hala devam ediyordu. Kampüslerde illegal örgütler ve terör örgütü sempatizanları cirit atıyordu. PKK, DHKP/C, TİKKO gibi örgütlerin faaliyetleri artmış, ülkücü gençler ise Başbuğ Alparslan Türkeş'in talimatıyla çatışmalardan uzak duruyordu. Ancak bu durum, karşıt grupların cesaretini artırıyordu. Akçal ve arkadaşları, bu tahrikler karşısında sabırla mücadele etmeye devam etti.

Ancak bardak taştı ve Akçal, üniversitedeki çatışmalar nedeniyle okuluna devam edemeyerek, öğrenci affını beklemek zorunda kaldı. Bu süreçte gazetecilik mesleğine yönelen Akçal, Cine5 ve Show TV gibi kanallarda çalıştı. Yıllar sonra öğrenci affı çıkınca, hukuk fakültesine geri dönerek eğitimini tamamladı.

Ancak bu kez de 28 Şubat sürecinin başörtüsü yasaklarıyla karşı karşıya kaldı. Üniversite girişindeki "utanç kabinlerinde" başörtülü öğrencilere yapılan zulme dayanamayan Akçal, bir başörtüsü alıp başına bağlayarak derse girdi. Bu eylemi nedeniyle okuluna tekrar ara vermek zorunda kaldı.

Hayatını yeniden düzene koymak için ticari girişimlerde bulunan Akçal, toplumsal açıdan kendini tatmin edemeyince gazeteciliğe geri döndü. Gözde TV'de Genel Yayın Yönetmeni olarak görev aldıktan sonra, kendi medyasını kurdu. Şimdi PERRE Haber Ajansı ve Gazete 02'nin imtiyaz sahibi olarak, doğru bildiği gerçekleri haykırmaya devam ediyor.

Abdurrahman Akçal, geçmişe dönme imkanı olsa, o yıllarda yaptığı davranışları tekrarlayıp tekrarlamayacağı sorulduğunda, "Daha fazlasını yapardım" cevabını veriyor. Onun hayat hikayesi, inançları uğruna verilen mücadelenin ve idealist bir duruşun örneği olarak hafızalara kazınıyor.

Rabbim kendisinden razı olsun.

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!